Oyun Dünya’sının en sevilen kadın kahramanı olma özelliğine sahip Lara, Annivarsary macerasından sonra tekrar ekranlarımıza konuk oluyor. Son oyun Annivarsary kutlamalar için hazırlandığından yeni oyunumuz Underworld Legend’ın bittiği yerden başlıyor ve Lara’yla yerin derinliklerinde Thor’un çekicinin peşine düşüyoruz. Hatırlayacağınız gibi Lara’nın annesinin Avolon’da olduğunu Amanda sayesinde öğrenmiştik. Yeni oyunda ise Avolon’a Lara’nın annesini bulmaya gidiyoruz. Ayrıca Legend’da olanları daha iyi kavramak için menüde yer alan “Extras” seçeneğine bakmanızı tavsiye ederim. Burada sizleri güzel bir trailer bekliyor.
Underworld
Monor’daki kaçış sahnesinin hemen ardından oyuna başlıyoruz. İlk bölüm seriyi daha önce oynamayanlar için Tutorial niteliğinde. Bu bölümde oyunun ana hareketleri ve kontrolleri hakkında bilgi sahibi olduktan sonra asıl oyuna başlıyoruz. Oyunu başlar başlamaz hemen gözümüze önemli bir detay çarpıyor ki, bu detay oyunun aksiyonuna büyük ölçüde katkı yapmış. Lara artık eskisine göre daha hızlı hareket ediyor. Bu durum aslında eskiden beri en çok şikayet edilen noktalardan biriydi. Karşımızda bu kadar hızlı ve vahşi hayvanlar varken, bizim yavaş hareket etmemiz elbette garipsenecek bir durum. Zaten firmada bunu fark etmiş ve müdahalesini yapmış. Bu sayede oyunun aksiyonu ve oynanabilirliği daha kullanılabilir bir hale gelmiş. Lara’nın hızlılığı düşmanlarla mücadelelerde katkı sağladığı gibi tırmanma, zıplama gibi durumlarda da bize destek sağlıyor.
Yeni oyunda eskiden tanıdığımız iyi ve kötü karakterlerle ilişkilerimiz sürüyor. Kiminden ipucu alıyor kimiyle de birebir mücadele ediyoruz. Eski oyunlarda olduğu gibi yeni oyunda da vahşi birçok hayvanın yanı sıra hazineleri bulmamızı istemeyen kişilerle mücadele ediyoruz. Hayvanlar eskisine göre daha saldırgan ve zeki hazırlanmış. Sürekli saldırılarıyla sizi saf dışı bırakmaya çalışıyorlar. Yeni oyunda da daha sayamadığım birçok yırtıcı hayvana karşı mücadele ediyoruz. Hayvanlar üzerinde kullanabileceğimiz tabanca, tüfek ve pompalı gibi daha birçok tabancamız bulunuyor. Bunun yanı sıra küçük çapta ekipmanlarda taşıyabiliyoruz. Silah kullanımı ve vuruş hissi oldukça tatmin edici. Hedef almak ve hedefe yoğunlaşmakta zorluk çekmiyorsunuz. Ayrıca silah kullanırken yerde yuvarlanarak ya da havada takla atarak ateş etmek de mevcut. Oyunun ilerleyişinde belli bir stratejiye ihtiyaç duymuyorsunuz. En azından serinin eski oyunlarını denediyseniz oynayış konusunda sıkıntı çekmeyeceksiniz. Bilindik taktikler oyunu geçmenize yardımcı. Ama oyunu dolu dolu oynamak için hayvanlara pata güte girişmek, ancak insanlarla mücadelelerde biraz usturuplu, düşünerek hareket etmek oyunu zevk alarak idare etmek için ideal.
Oyunun bilindik tarzı bulmacaları çöz, düşmanları öldür ve ilerle şeklindeydi. Crystal Dynamics bu durumu fazlaca monoton bulmuş olmalı ki, bu konuda değişikliklere gitmiş ve yaptığı değişiklikler genel anlamda başarı kılmış. Zaten Crystal Dynamics için seriyi yeniden hayata döndüren yaratıcı demek pek de yanlış olmaz. Neyse uzatmadan firmanın oyuna getirdiği sisteme değinelim. En başta klasikleşmiş oynayışı hareketlendirmek için oyunun ana temellerinden güzel bir karışım elde edilmiş. Mesela bulmaca çözerken tırmanma özelliğinin ilave edilmesi, ateş ederken uçan tekme atabilmek gibi. Bu tür karışımlardan oyunda fazlasıyla var ve çok yerinde. Zira fazla abartılsaydı bir yandan bulmacalarla uğraşmak diğer yandan düşmanlarla savaşmak çok hızlı ve zorlu aksiyonu beraberinde getirebilirdi ki zaten klasikleşmiş oynayışı tamamen ortadan kaldırmak da amaçları değildi. Değişik motiflerle heyecanlı bir oynayış sunmak istediler ve başardılar. Bu noktada biraz da oyundaki bulmacalara değinmek gerek. Oyunun bulmacaları konusunda zaten bir sıkıntımız yoktu. Yeni oyun içinde aynısı geçerli. Eski oyunlara görme daha fazla mantık ve dikkat gerektiren gizli kapılar, girişler ve nesneler mevcut. Böylece sürekli savaşmak yerine arada nefes alıp bulmacalara yoğunlaşmak mantıklı bir seçim olmuş. Zaten her dövüşten sonra bir oh, her bulmacadan sonar da bir rahatlama hissediyorsunuz. Oyunun dövüş mekaniğinde her zamanki gibi yakın dövüş ve yapılabilecek çeşitli combo’lar ön planda. Yakın dövüş olarak insanlarla dövüşürken gerçekçi tepki ve darbe hissini sonuna dek alabiliyorsunuz. Zaten bu noktada Crystal Dynamics kendi tarzını ve Tomb Raider’ın bugüne dek ki tarzını harmanlayıp başarılı dövüş mekanikleri çıkarmış. Zaten çeşitli klavye kombinasoynları uygulayarak yaptığımız combo’lar dövüş sahnelerinin etkileyiciliğini bir adım öteye taşımış.
Yapay Zeka
Oyunumuz yapay zeka olarak abartılacak bir yön taşımasa da, gerek hayvanların gerekse insanların yapay zekası sizi tatmin etmeye başarıyor. Bilhassa hayvanlar insanlara göre daha hızlı olduklarından bir dakika olsun sizi rahat bırakmıyorlar. Tabi ki arada sırada yapay zeka durağanlaşabiliyor ancak oyunu çok fazla etkilemiyor. Zaten bu konuda firmamız yine başarılı bir iş çıkarmış. Zira hayvanların deliler gibi size saldırmaları hızlı ve bol aksiyonu getirse de aynı zamanda yorucu ve bir o kadar zorlu bir oynayış getirebilirdi. İnsanlara baktığımızda yakın dövüş anlamında tedbirli saldırıyorlar. En azından savaşma zekasıyla donatılmışlar. Hayvanlar kadar dişli çıkmasalar da oldukça yerinde hazırlanmışlar. Ellerine silah benzeri (benzeri ne silah işte) aletler aldıklarında iyi nişan alıyor ve sizi ateş altında tutuyorlar. Bu durumda insanlara karşı bir strateji uygulamanızı gerektiriyor. En azından belli vur-kaç, gizlenerek arkadan vur tarzı taktikleri kullanıyorsunuz. Hani olurda yapay zeka beni tatmin etmedi derseniz ayarlar seçeneğinden zorlukla ilgi ayarlar yapabiliyorsunuz. Mesela düşmanların can barlarını yükseltebiliyor, vuruşlarını daha etkili kılabiliyor ya da daha seri bir hareket konumuna getirebiliyorsunuz. Bu tür ince ayarların olması oldukça hoş. Zira bu konuda uzmanlaşmış Tomb Raider fanları mutlaka en zorunu tercih edeceklerdir.
Grafikler
Bunca güzel oyun mekaniğinin yan sıra Tomb Raider: Underworld grafikleriyle de göz dolduruyor. Yerin derinliklerinde, vahşi hayvanların cirit attığı ormanlık alanlarda hoş grafikler ve tasarımlar sizleri bekliyor. Ama evvela Lara’daki değişimlere değinmeden edemeyeceğim.Çünkü bu konuda ekrandaki bir oyunda olsa ne kadar sapıkça emelleriniz olduğunu biliyorum =). Her şeyden önce Lara iri göğüslü, geniş dudaklı müthiş bil dilber ve her yeni oyunda biraz daha güzelleştiriyor. Yıllar bizim için pek olumlu geçmese de geçen her yıl biraz daha seksi ve gerçekçi hazırlanıyor. Fizik modellemesi bir kenara gözlerindeki canlılığı rahatlıkla görebilirsiniz. Başarılı bir surat modellemesiyle karşımıza çıkıyor. Zaten bu konuda Tomb Raider’ın yapımına dokunmuş firmalar bunu her yeni oyunlar bir üst seviyeye taşıyor ve Lara daha gerçek bir tasarımla karşımıza çıkıyor.
Mekan tasarımlarıysa bildiğiniz ormanlık alanlarda, bol ağaç, otluk alanlardan oluşuyor. Bu tür mekanlarda ağaç tasarımlarındaki renk ve dokular gayet yerinde ve gerçekçi hazırlanmış. Farklı mekanlarda su tasarımlarındaki canlılık da gözden kaçmıyor. Bunların yanı sıra yer tasarımları, taşlar ve kayalıklar mekana dahil edilen ve canlılığı bütünleyen güzel çevre nesneleri. Sonuç olarak mekan olarak özüne dönen oyunumuz, başarılı karakter ve mekan tasarımlarıyla yüzümüzü gülmeyi başarmakla kalmayıp, iyi bir not almayı sonuna dek hak ediyor.
Final Bölümü
Crystal Dynamics’in hünerli parmakları son zamanlarda iyice monotonlaşan Tomb Raider’ı adam etmeyi başarmış. Aksiyon dozajının ve bulmacaların seviyeli hazırlanmaları, daha hızlı hareket edebiliyor olmamız, dövüş mekanikleri ve oynayışa dahil edilen yaratıcı fikirler ve Lara’nın harika fiziği için bu oyunu mutlaka oynamalısınız. İyi oyunlar…